hürriyet

LOTTO Tipi Uşak Halıları-Sadık UŞAKLIGİL







“On yedinci yüzyılda Holanda resminde en sık rastlanan geometrik stildeki Anadolu halısı, Lotto tipi denilen halılardır. Aşağı yukarı 1525’den sonra İtalyan, İspanyol ve Portekizli ressamlarca çok sevilmiş olan Lotto haloları Holanda resminde 1615’e kadar fazla görülmez, fakat bundan sonraki yaklaşık 60 yılda modasını sürdürdü”.
Bu halılara Batı’da ‘Lotto’ denmesinin nedeni 1480-1557 yılları arasında yaşamış olan İtalyan ressam Lorenzo Lotto’nun bu halılardan birini resmetmiş olmasıdır. Uşak’taki dokuyucular bu halılara gerçekte ne isim veriyorlardı, bugün maalesef bilemiyoruz.
Bu halıların bordürleri (Uşak ağzıyla ‘goca suları’) birbirlerinden farklı tasarımlar halindedir. Bunların en sık rastlanılanları aşağıdaki halılardan birincisinde olduğu gibi “şerit-bulut” (Çin bulutu) biçiminde olanlar, ikinci resimdeki gibi “hartuç” biçimli olanlar ve üçüncü resimde olduğu gibi, Kufî hat tarzının daha da stilize edilerek dekoratif bir motif haline getirildiği “kufî bordürlü” olanlardır.
Hakim renkler olan Kırmızılar, boya kökü (rubia tinctorum) denilen otun, odunsu köklerinden, lâcivertler Uzakdoğu’dan kervanlarla getirilen indigo denen bir ağacın kabuklarından, sarılar da cehri tohumlarından veya sütleğen otlarından elde ediliyordu. Üçüncü halının biraz farklı olan kırmızısının ‘koşinel’ denen bir tür kımız böceğinden elde edilmiş olması ihtimali var.







Aşağıda Nakkaş Osman tarafından çizilen II Selim’in Safavî elçisini kabul edişini gösteren minyatürde geometrik olmayan, kıvrık çizgileri olan tipte bir halı görülüyor






LOTTO Tipi Uşak Halıları

LOTTO Tipi Uşak Halıları

Akademik alanda Uşak halıları genellikle şu desen kategorilerine ayrılabilir:
1- Lotto Uşaklar
2- Madalyonlu ve Yıldızlı Uşaklar
3- Yaprak
4- Beyaz Zeminli Uşak halıları (özellikle KUŞLU Halı)

Burada, kısmen ‘Salon du Tapis d’orient’ isimli bir siteden tercümeler yapacak, kendi yorumlarımızı da ekleyeceğiz. Görsel malzeme de aynı siteden alınmıştır. Metnin bizi ilgilendiren bölümü Pierre Galafassi tarafından yazılmış. Önce Avrupalı ressamların tablolarındaki Doğu halıları hakkında genel bir bilgi verilecek ve daha sonra, epeyce görsel malzeme de ekleyerek dört adet klâsik Uşak halısı tipinden en önemli bir tanesi olan Lotto tipi Uşak halısı tanıtılacak. Diğer bir tip Uşak halısı olan Kuşlu halılarla ilgili güzel bir makale grubumuzun sayfasında daha önce sunulmuştu (Hasan Korkmaz, “Beyaz Zeminli Uşak Halılarındaki Kuş Motifine Dair Bir Yorum” . Dosyalar bölümünde bulunabilir). ‘Madalyonlu ve Yıldızlı Halılar ile Yaprak Halılarını ayrı dosyalar halinde önümüzdeki günlerde tanıtacağım.

Uşak tarihi, halısından bağımsız ele alınamaz. Bence kültürlü bir Uşaklı bu dört tip halısını tanımalıdır. Çünkü bunların, dünya sanat tarihinde de önemli yeri vardır.

“Italyan sanatçılar dini temalı resimlerinde ( Çoğunlukla “tahta oturan Bakire Meryem ve Çocuk” resimlerinde) sıklıkla Doğu halılarını resmetmişlerdir. Daha az sayıda da olsa kardinallerin, papaların, zengin tüccarların, şehir devletlerinin üst düzey bürokratlarının ve yerel hanedanların portrelerinde de böyle halıları resmetmişlerdir. Halılar, bazen Bakire Meryem’in ayakları altına serilmiştir ama daha ziyade o zamanki kullanışa daha uygun olarak bir masayı, bir sandığın üstünü, veya bir duvarı dekore etmektedirler. Halılar, Rönesans İtalyası’nda hâlâ rutin olarak üstüne basılacak eşyalar olamayacak kadar pahalıydılar. Hatta, en büyük sanatçıların bronz heykellerinde ve tablolarındakine benzer fiyat etiketleri taşıyorlardı”.

“İngiliz ressamlar halıları, hemen istisnasız olarak hanedan ve yüksek soylu sınıf mensuplarının ayakta durdukları tablolarda resmetmişlerdir. Zamanın en büyük halı koleksiyoncusu olarak tanınan ve muazzam zengin bir insan olan kardinal ve baş hakim Wolsey’in çok sevgili halılarından biriyle yapılmış hiçbir resmi yoktur. Ressam Hans Holbein, İngiltere’de bu modayı başlatmadan önce ölmüştür. Bu bir şanssızlık; çünkü Wolsey’in biricik koleksiyonunun bir kataloğunu görmüş olurduk”.

“İngiliz resminde birçok tabloda halı, bir güç ve zenginlik sembolü olarak yere serilmiştir. İngiliz Kilisesi’nin sadece birkaç üyesi halıyla resmedilmek imtiyazına kavuşmuşlardır ama halıyı ancak bir koltuğu, ya da bir masayı süsleyecek biçimde kullanan bir tevazu içinde olmak koşuluyla. Günlük hayatta yer döşemesi olarak kullanılamayacak kadar pahalıydılar”.

“ Holanda Altın Çağı’nın ressamları (17nci yüzyıl) halıları stüdyolarının bir yardımcı eşyası olarak, Rönesans İtalya’sının, İspanya’sının, Flâman ve İngiliz ressamlarından çok daha sıklıkla kullanmışlardır. Onno Ydema’nın belirttiği gibi sadece Lotto tipi halıları ele alsak bile şu anda mevcut olan Holanda resimlerinde en az 190 tanesi resmedilmiştir.”

“On yedinci yüzyıl Hollanda’sında, zengin tüccarların ve sivil veya askerî devlet görevlilerinin portrelerinde, ‘janr’ resimlerinde, Hollanda şehirlileriyle ilgili iç mekân resimlerinde, birkaç mitolojik temalı resimde ve birkaç ölü doğa resminde halılar pek sıklıkla resmedilmişlerdir. Protestan Kilisesi’nin kanunları nedeniyle hiç dini temalı resim yapılmıyordu; dolayısıyla “tahttaki bakire”nin ayakları altına serilmiş bir halı resmi yoktur”.

“Oranje-Nassau Stadholders’ın birkaç dikkate değer ama istisnai boy portreleri dışında , Hollanda resimlerinde halılar çok nadiren yere serilir, hemen daima masa örtüsü olarak gösterilirdi. O sıralarda çok aşırı zenginliğin göze sokulması politik olarak yanlış sayılırdı (Yine Protestan ahlâk anlayışı yüzünden). Özellikle on yedinci yüzyılın ikinci yarısında daha ucuz halılar pazarda belirmiş olsa da (stüdyo yardımcı eşyası olarak kullanılan daha seyrek düğümlü ve daha az sayıda renk paleti olan halılardan bunu çıkarıyoruz) yine de bir halının üstünde yürüyerek iyi miktarda bir parayı israf etmek övünülecek bir şey değildi. Halıların böyle “müsrifçe” kullanılması, çok daha sonra, on sekizinci yüzyılda, halılar para sahibi üst düzey sınıfların kullanımına mahsus lüks nesneler olma prestijini kaybedince başladı. Bu değişikliğin nedeni muhtemelen Hindistan ve İran’dan çok sayıda ve daha ucuz halılar gönderilmesidir. Hollanda’da dokuma atölyelerinin ortaya çıkışı da bunda etkili olabilir. Ama daha o sıralarda bile Hollandalı ressamların halılara gösterdikleri büyük ilgi çoktan unutulmuş durumdaydı”.
“Altın Çağ boyunca halılar herhalde ressamların hâlâ sahip olamayacakları kadar pahalıydı ve büyük bir ihtimalle poz veren kişi tarafından sağlanıyordu. Aynı halının farklı çağdaş ressamların resimlerinde görülebilmesi, Aziz Lukas Ressamlar Loncası’nın birkaç halıya sahip olduğunu ve bunu üyelerine kiraladığını gösteriyor olabilir. Aşağıdaki, Harlem’deki Aziz Lukas Ressamlar Loncası yöneticilerinin toplantısını gösteren J. De Bray tarafından yapılmış tablo, halı sahipliğinin delili olarak gösterilebilir”.

“On yedinci yüzyılda Hollanda resminde en sık rastlanan geometrik stildeki Anadolu halısı, Lotto tipi denilen halılardır. Aşağı yukarı 1525’den sonra İtalyan, İspanyol ve Portekizli ressamlarca çok sevilmiş olan Lotto halıları Hollanda resminde 1615’e kadar fazla görülmez, fakat bundan sonraki yaklaşık 60 yılda modasını sürdürdü”.


Bazı tip halıların bu sıklıkla tablolarda görülmelerinin bir başka nedeni de, yüzyılın sonlarına doğru Hindistan’dan ve İran’dan yapılan ihracatın çok fazla genişlemesiyle birlikte bazı dokuyucuların artık sevilen motif ve desenlerin seri üretimine geçmeleri olabilir.

Anadolu, Mısır, Suriye’den gelen Osmanlı Halıları hemen her zaman geometrik stillerde (motiflerle) dokunurlardı; fakat Ydema birkaç çiçekli, eğri çizgili sitilde (motifleri olan) halıyı da Osmanlı olarak sayar.
“Bu yüzyılda Kahire’deki atölyeler bu tip halılar dokudular. Belli ki Osmanlı sultanları geometrik stilden daha çok, İranlıların süslü stillerinin kendi yüce zaferlerine daha uyumlu olduğunu düşünmüşler. Onlar da, buna uygun olarak saray için İstanbul’da ve Anadolu’da atölyeler kurdular.. Buralarda, Osmanlıların Safevîler (ve Memlûklar) üzerine yaptıkları başarılı seferlerden sonra alıp getirdikleri Kahireli dokuyucuları ve Acem sanatçıları da istihdam ettiler. Bunlar asimetrik düğüm atıyorlardı (sadece bir çözgü teline dolanan, ikinci çözgü telinin arkasından dolaştırılan düğüm tarzı- Acem düğümü). Oysa, Hollanda resimlerinde, özellikle Altı Çağ’da çok sık görülen halılar geometrik stildeki Osmanlı halılarıydılar. Kıvrımlı motifli Osmanlı halıları Hollanda resminde de, diğer Avrupa resminde de nadiren resmedilmişlerdir. Ama bu halıları Osmanlı minyatürlerinde görebiliyoruz.
.

Hiç yorum yok :